Susuyorsun Devam ET

Bir zamanlar seni bir uçurumun kıyısından tuttuğumu ve kurtardığımı söylerdin. Buna karşılık, ne söyleyeceğini bilemeyen bir insanın, sol yanı şenlenen kadın rolünü oynuyordum. Yaşadıklarından inatla ders almaya çalışan, her şeye rağmen sevgiye olan inancını yitirmemiş, kıyısından deli, ucundan çocuk, gözleri denize girince yeşile çalan küçük bir kadının tatlı tesellisiydi belki de güzel sözler duymak. Seni gerçekten de kurtardığıma inandırmıştın beni.


susuyorsun...devam et...

Her güzel başlayan aşklar gibi şendik, heyecanlıydık, beklemedeydik..Görüşebileceğimiz zamanların ayarlamalarında, duvarlara çentik atan mahkumlar gibiydik. Korkularını ilk yenen sen oldun, sen akıttın dudaklarından “seni çok seviyorum” kelimelerini. Bense yaşadıklarını ve hatalarını tekrarlamak istemeyen ama yine de konuşmak için çıldırasıya tetik de duran telaşlı bir yürektim. Her şeye rağmen fazla bekletmedim seni. Bir gün..beklediğim ama hiç ummadığım bir anda sana boşaldı dudaklarım; seni seviyorum, diye..

susuyorsun...devam et...

Yazdığın kelimeleri bırak, adresime düşen yüz binlerce cümleden hiç birine sığdıramadın beni Yazdığın her satırda bir nehir gibi aktım bilinmezliğine. Başka bir şehirden gökyüzüne gönderdiğin sıcacık kelimeler benim şehrimin denizine düşüyordu ve ben her harfi tek tek çıkartırken derinlerden, parmaklarıma denizin değil yüreğinin mavisi bulaşıyordu. Bütün şiirlerini itinayla saklıyordum ve her aşk’da olası olan bir bitiş ertesinde kullanmak üzere, mahkeme tutanaklarına şiirlerini şahit olarak yazdırabileceğimi biliyordum. Çünkü şiirlerin çığlık çığlığa konuşuyorlardı ve ben senin yokluğunla şiirlerinle dertleşiyordum.

susuyorsun...devam et...

"Bekle” kelimesiyle bitirdiğin her cümleyi virgülle uzattım ve bekleyişlerime sığdırdım düşünü kurduğum geleceğimizi. Suskunluğu her gün daha fazla uzatıyordun ve ben tek başıma yaşıyordum, seninle beraber ellerinden tuttuğumuz ilişkimizi. Giderek uzaklaşıyordun, daha çok susuyordun ve ben bilinmezlerin ortasında senin gerçekte neyin olduğumu öğrenmeye çalışıyordum. Aylar geçiyordu, aramıyordun...Buna karşılık ben de “iyi ki sesin var yoksa bu hasret beni öldürecek” diyen adamın ölüm haberini bekliyor gibiydim. Her şeye rağmen bir şeylere sığınmak ve acılarımdan kurtulmak istiyordum. Ne zaman sana ihtiyacım olsa, “aradığınız aşk’a şu an ulaşılamıyor” diyen kadının mutlu sesi yankılanıyordu kulaklarımda. Sen sorunlarınla uğraşıyordun, bense sessizliğinle, sevdamla ve yalnızlığımla. Sevda, her şeye tek vücutmuş gibi göğüs germekti. Ben bunu biliyordum, böyle seviyordum, sense girdiğin mağaranın içinden uzattığım elini bile görmüyordun.

susuyorsun...devam et...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder